Henry VIII ve ondan sağ kurtulan Katherine Parr, “Firebrand”ın odak noktası

Shib

Global Mod
Global Mod
Karim Aïnouz'un “Firebrand” adlı eserinin ortasında, İngiltere Kralı VIII. Henry çimenlerdeki bowling oyununu yarıda keser ve altıncı eşi Katherine Parr ile yürüyüşe çıkar. Jude Law'un korkutucu bir tehditle tasvir ettiği kral, kolunu sıkıca tutuyor ve ağır bir şekilde topallıyor. Kendisine ihanet edenler için tehdit oluşturuyor. Kraliçeye dönerek sessizce, “Ne olacağını biliyorsun,” diyor. “Başlarını kesmemiz gerekirdi.” Alicia Vikander'ın Kraliçesi Katherine zayıfça gülümsüyor. “Çok daha yaratıcı bir şeyler düşünebileceğinize eminim” diyor.

Elizabeth Freemantle'ın “The Queen's Gambit” adlı romanından uyarlanan ve ilk gösterimi Cuma günü yapılan “Firebrand”, Henry'nin 1546-1547 yılının son aylarında geçiyor. Hasta, paranoyak ve öfkeli kral, dini reformcularla olan ittifakından giderek daha fazla şüphelenmeye başlarken Catherine soğukkanlılığını korumaya çalışır. Catherine'in ilerici eğilimlerinden korkan, güce aç Winchester Piskoposu Stephen Gardiner'in (Simon Russell Beale) zehirli önerileriyle teşvik edilen bir cadı avı, onu sapkınlık ve ihanetle suçlamaya başlar.

58 yaşındaki Aïnouz, geçen ay “Motel Destino” adlı filminin yarıştığı Cannes Film Festivali'nde telefonla yaptığı açıklamada, “Bunu bir gerilim filmi olarak düşündüm” dedi. “Henry döneminde ölen kadınlarla ilgili pek çok hikaye var. Katherine daha yaşlıydı, politik açıdan zekiydi, entelektüeldi ve asiydi. Hayatta kaldı. Yine de onun hakkında hiçbir film yoktu. Bu, ölü kadınlarla ilgili olmayan bir tarih yazma yöntemiydi.”

Filmi izleyenlerin çoğu, Parr Henry'nin hayatta kaldığını bilecek, ancak filmin geçen yıl Cannes'daki yarışmada gösterilmesinden sonra Telegraph'ta Tim Robey, “hayatta kalmanın nasıl bir irade savaşı gerektirdiğini” bilmeyecek, diye yazmıştı. “Bu keskin, zengin tarihi drama, onları yalnızca ev içi alanda değil, ölümcül düşmanlar olarak tasvir ediyor: ideolojik olarak farklı İncillerin farklı sayfalarında yer alıyorlar.”
 
Üst