Kısa erkek boyu kaç ?

Emir

New member
**Kısa Erkek Boyu: Bir Gerçek, Bir Hikâye, Bir Düşünce Yolculuğu**

Merhaba arkadaşlar,

Bugün biraz farklı bir konu üzerine düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Yıllardır, boy konusunda sosyal medya ve toplumun dayattığı standartlarla mücadele eden bir çok insan gördüm. Bu yazımda ise, kısa boylu bir erkeğin yaşadığı içsel çatışmalarla ilgili bir hikâye üzerinden, erkeklerin ve kadınların bu konudaki yaklaşımlarını ele alacağım. Her zaman düşündüğüm bir meseleydi ve belki bu yazı üzerinden biraz daha netleşir.

**Bir Erkek, Kısa Boyuyla Dünyada Yalnız Mı?**

Berk, 1.70 boyunda bir adamdı. Her ne kadar kısa olarak tanımlansa da, fiziksel özelliklerinin onu tanımlamak için yetersiz olduğunu her zaman biliyordu. Çevresindeki birçok kişi boyunu dile getirmeyi alışkanlık haline getirmişti, özellikle sosyal medyanın daha fazla yerleştiği son yıllarda… Ancak Berk, küçük yaştan itibaren bu durumla barışmaya çalışıyordu.

Bir akşam işten sonra eve dönüp otururken, eski bir okul arkadaşı olan Zeynep'in mesajını gördü. Zeynep, üniversitede tanıdığı, her zaman ona hayatın zorlukları hakkında derin sohbetler yapan, karşısındaki insanın ruh halini anlama konusunda mükemmel bir yeteneğe sahip bir kadındı. Bu mesajla birlikte, Berk’in boyu bir kez daha gündeme gelmişti.

**Kadınlar ve Erkekler: Farklı Perspektifler, Farklı Yorumlar**

Zeynep, mesajında şu şekilde yazmıştı:

“Berk, bugün seni düşündüm. Hani hep boyunla ilgili şikayet ediyorsun ya, aslında bir erkeğin boyunun ne kadar önemli olduğuna dair son zamanlarda çok düşündüm. Belki senin gibi birinin, bu konuda bu kadar derin düşünmesi doğru olmasa da, hayatın bir parçası olarak kabul etmek gerek. Çünkü boyun ne kadar kısaysa, çözümün de o kadar yaratıcı oluyor, değil mi?”

Berk bu mesajı okuduğunda şaşırmıştı. Zeynep’in yaklaşımı, ona daha önce hiç duymadığı bir bakış açısı sunmuştu. Evet, erkeklerin çoğu boylarından memnun değildi. Çoğu zaman, toplumda başarıyı, güç ve liderliği simgeleyen yüksek boy, daha az boylu erkeklerin kendilerini daha az değerli hissetmelerine neden oluyordu. Berk, Zeynep’in bakış açısını kavramaya çalışırken, derin bir nefes aldı.

**Berk'in Stratejik Yaklaşımı: Bir Çözüm Arayışı**

Erkeklerin bu tarz durumlarda çoğunlukla çözüm odaklı yaklaştığını fark etti. Berk de bu durumu bir problem olarak görüp, çözüm aramaya koyulmuştu. Boyunun kısa olmasının ona getirdiği dezavantajları ve toplumsal yargıları bir kenara bırakıp, kendi gücünü nasıl ortaya koyabileceğini düşünmeye başladı. Zeynep’in mesajı, ona sadece empatik bir bakış açısı sunmakla kalmamış, aynı zamanda çözüm arayışına yöneltti.

Berk, fiziksel olarak daha güçlü hissetmek için spor yapmaya başlamıştı. Düzenli olarak çalıştığı kasları sayesinde, artık daha dik ve kendinden emin yürüyordu. Boyunun kısa olmasını, beden dilinin etkisiyle telafi etmeye çalıştı. İnsanların dikkatini çekmek için dış görünüşten çok, ona yaklaşan tavrını ve zekasını ön plana çıkardı.

**Kadınların Empatik Duruşu: Boydan Daha Fazlası Var**

Zeynep, Berk’in fiziksel özelliklerine hiç takılmıyordu. Onun için önemli olan, bir insanın iç dünyası, karakteri ve yaklaşımıydı. Berk’in, boyuyla ilgili kaygılarını sürekli dile getirmesi, Zeynep’in empatik bir bakış açısına sahip olmasını sağladı. Kadınlar, genellikle ilişkilere ve insanlara duygusal açıdan yaklaşırlar. Bu nedenle Zeynep, Berk’in dış görünüşünden çok, içindeki dünyayı ön planda tutuyordu.

Bir gün Zeynep Berk’e şöyle dedi:

“Senin boyunun kısa olmasının hiç önemli olduğunu düşünmüyorum. Asıl önemli olan içindeki insan, düşündüklerin, duyguların ve dünyaya katkıların. Boyun ne olursa olsun, seninle gurur duyan biri varsa, bu dünyada her şey mümkün.”

Berk, Zeynep’in sözlerinden çok etkilenmişti. Kadınların bu kadar derin bir şekilde, bireysel özelliklerden çok, insanların ruhunu ve kişiliğini ön planda tutarak yaklaşabilmesi, ona kendisini daha değerli hissettirdi.

**İçsel Barışı Bulmak: Erkek ve Kadın Yaklaşımları Birleşiyor**

Zeynep ve Berk arasında geçen bu diyalog, Berk’in boyuyla barışmasının, toplumun dayattığı fiziksel standartlarla yüzleşmesinin önemli bir parçasıydı. Erkeklerin çözüm odaklı ve stratejik yaklaşımı ile kadınların empatik ve ilişkisel bakış açıları, birbirini tamamlayıcıydı. Berk, artık kısa boyunun onu tanımlamadığını, asıl kimliğini içindeki dünyadan aldığı gücün ve karşısındaki insanlarla olan bağlarının şekillendirdiğini fark etmişti.

Sonuçta, boy, her ne kadar bazı çevrelerde bir kriter olarak görülse de, insanın gerçek değeri, içindeki barış, özgüven ve ilişkilerdeki derinlikten gelir. Erkeklerin bu konuda gösterdiği stratejik ve çözüm odaklı tavır, kadının empatik yaklaşımıyla birleşince, ortaya daha güçlü ve özgür bireyler çıkıyor.

Ve Berk, her ne kadar boyunun kısa olduğuna inansa da, hayatının en önemli derslerinden birini almıştı: **Özde büyümek, dışarıdaki standartlardan daha değerli bir hedefti.**
 
Üst