Subjektif Ne Anlama Gelir ?

Melis

New member
\Subjektif Ne Anlama Gelir?\

Subjektif, günlük dilde sıklıkla karşılaşılan ancak anlamını tam olarak kavrayamadığımız bir terimdir. Felsefede, psikolojide, edebiyat ve sanat alanlarında sıklıkla kullanılan "subjektif" kelimesi, kişisel algılar ve bireysel değerlendirmelerle ilgili bir kavramdır. Bu yazıda, "subjektif" teriminin anlamını, kullanım alanlarını ve bu terimle bağlantılı diğer soruları ele alacağız.

\Subjektif Teriminin Tanımı\

Subjektif, kelime anlamı olarak, bir kişinin içsel düşünce, duygu ve deneyimlerine dayalı olan bir şeyi ifade eder. Yani, subjektif bir durum, bireyin kişisel bakış açısına ve duygusal durumuna göre değişkenlik gösterir. Başka bir deyişle, subjektif, kişinin kendi iç dünyasında oluşturduğu değerlendirmelere dayalıdır. Subjektif bir bakış açısı, her birey için farklılık gösterir çünkü herkesin algı, duygu ve düşünce yapısı benzersizdir.

Örnek vermek gerekirse, bir kişinin bir filmi beğenmesi ya da beğenmemesi tamamen onun kişisel zevkine dayanır ve bu durum başkalarına göre değişebilir. Bir kişi filmi çok etkileyici bulurken, bir diğeri aynı filmi sıkıcı ve kötü bulabilir. Bu tamamen kişisel bir değerlendirmedir ve subjektif bir yargıdır.

\Subjektif ile Objektif Arasındaki Farklar\

Subjektif kavramı, objektif kavramıyla sıkça karşılaştırılır. Objektif, kişisel duygulardan, düşüncelerden ve tercihlerden bağımsız, somut verilerle doğrulanabilir bir durumu ifade eder. Objektif bir görüş, herkes tarafından aynı şekilde algılanabilir ve değerlendirilir. Örneğin, "Bu kitap 200 sayfa" gibi bir ifade objektif bir gerçektir; çünkü sayfa sayısı herkes için aynıdır.

Ancak, subjektif bir bakış açısı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Örneğin, "Bu kitap çok sıkıcı" ifadesi subjektif bir görüş olup, bir kişinin kişisel duygusunu ve deneyimini yansıtır. Başka bir kişi bu kitabı heyecan verici bulabilir. İşte bu noktada subjektif ve objektif arasındaki fark ortaya çıkar.

\Subjektif Yargıların Özellikleri\

Subjektif yargılar, kişisel düşünce, duygu ve inançlarla şekillenir. Bu tür yargıların bazı belirgin özellikleri vardır:

1. **Kişisel Algılar**: Subjektif yargılar, bireylerin kendi algılarına dayanır. Bir kişi bir durumu ya da olayı nasıl algılıyorsa, o şekilde değerlendirir. Bu algılar, kişisel deneyimlere, kültürel arka plana, eğitim seviyesine ve diğer bireysel faktörlere bağlı olarak değişebilir.

2. **Değişkenlik**: Subjektif yargılar zaman içinde değişebilir. Bir kişinin ruh hali, yaşam deneyimleri ve düşünsel evrimi, subjektif değerlendirmelerini değiştirebilir. Örneğin, çocukken çok sevdiğiniz bir filmi, yıllar sonra farklı bir bakış açısıyla değerlendirebilirsiniz.

3. **Genellemeler Yapılamaz**: Subjektif bir düşünce, başkaları için geçerli olmayabilir. Her birey farklı algılara ve değerlere sahip olduğu için, subjektif yargılar genelleştirilemez.

4. **Duygusal Etkiler**: Subjektif yargılar, duygusal etkilerle şekillenebilir. Bir olay ya da durum, kişiyi duygusal olarak etkileyebilir ve bu etkileşim sonucunda bir değerlendirme ortaya çıkabilir.

\Subjektif Yargıların Kullanım Alanları\

Subjektif kavramı, pek çok alanda kullanılır. İşte bu alanlardan bazıları:

1. **Sanat ve Edebiyat**: Sanat ve edebiyat eserlerinin değerlendirilmesi genellikle subjektif bir süreçtir. Bir sanat eseri ya da bir edebi eser, izleyicinin ya da okurun kişisel algılarına bağlı olarak farklı şekilde değerlendirilebilir. Bir kişi bir tablonun harika olduğunu düşünüp hayran kalırken, bir başkası aynı tabloyu anlamlı bulmayabilir. Benzer şekilde, bir roman ya da şiir de bireylerin farklı yaşam deneyimlerinden ve duygusal durumlarından etkilenerek farklı yorumlanabilir.

2. **Felsefe**: Felsefede de subjektiflik önemli bir yer tutar. Özellikle etik ve ahlaki konularda, doğru ve yanlış kavramları subjektif değerlendirmelere dayanabilir. Bir toplumun değerleri bir başka toplumun değerlerinden farklı olabilir, bu da ahlaki anlayışın subjektif olmasına yol açar.

3. **Psikoloji**: Psikolojide de subjektiflik, bir kişinin içsel dünyasına, hislerine ve düşüncelerine dair yapılan değerlendirmelere dayanır. Psikologlar, bireylerin düşünce tarzlarını, duygusal durumlarını ve algılarını analiz ederken subjektif bir yaklaşım benimseyebilirler.

4. **Günlük Yaşam**: İnsanların günlük yaşamlarında yaptıkları değerlendirmeler de genellikle subjektiftir. Bir arkadaşınızın söylediklerini ya da bir olayın sizin üzerinizdeki etkisini değerlendirirken tamamen kendi algılarınız ve duygularınız devreye girer.

\Subjektif Olmak, Bir Durumun Olumsuzluğu Anlamına Gelir Mi?\

Subjektif olmak, bir durumun ya da yargının olumsuz olduğu anlamına gelmez. Subjektiflik, yalnızca kişisel bir bakış açısını ifade eder. Örneğin, bir sanat eserini değerlendiren bir kişi, o eseri çok beğenebilir; başka bir kişi ise aynı eseri eleştirebilir. Burada, her iki değerlendirme de subjektif olup, biri diğerinden daha doğru ya da yanlış değildir. Bu durum, kişisel zevklerin ve farklılıkların yansımasıdır.

Bununla birlikte, bazı durumlarda subjektif değerlendirmeler nesnel olmayan, duygusal veya önyargılı olabilir. Ancak bu, subjektifliğin her zaman olumsuz olduğu anlamına gelmez. Subjektiflik, bireysel ve duygusal deneyimlerin bir yansımasıdır, bu da çoğu zaman daha derin ve kişisel bir anlayış oluşturabilir.

\Subjektif Terimi Hangi Durumlarda Yanıltıcı Olabilir?\

Her ne kadar subjektif yargılar genellikle kişisel ve duygusal bir zeminde değerlendiriliyor olsa da, bazen yanıltıcı olabilir. Özellikle objektif bilgi gerektiren alanlarda subjektif değerlendirmeler yanıltıcı olabilir. Örneğin, bir bilimsel araştırmanın sonucunun subjektif yorumlara dayandırılması, doğru bilgi sunmamakta ve yanlış anlaşılmalara yol açmakta olabilir. Bu nedenle, objektif veriler ve bilimsel kanıtlar her zaman daha güvenilir kabul edilir.

\Subjektif Yargılar Gerçeklikten Uzaklaşabilir Mi?\

Evet, subjektif yargılar bazen gerçeklikten uzaklaşabilir. İnsanlar, duygusal durumlarına, geçmiş deneyimlerine veya önyargılarına göre olayları farklı şekilde değerlendirebilirler. Bu durum, objektif gerçekliği tam anlamıyla yansıtmayabilir. Örneğin, bir kişi bir durumu sadece olumsuz duygularla değerlendiriyor olabilir, oysa dışarıdan bakıldığında durum çok farklı olabilir.

Sonuç olarak, subjektif kavramı, kişisel görüş, duygu ve algıları yansıtan, bireylerin farklı bakış açılarına sahip olduğu bir terimdir. Subjektif yargılar, genellikle kişisel değerlendirmelere ve duygusal etkilere dayanır ve bu nedenle değişkenlik gösterebilir. Objektif gerçeklik ise somut verilerle doğrulanan ve herkes tarafından aynı şekilde kabul edilen bir olgudur. Her iki kavram da farklı kullanım alanlarına sahiptir ve farklı bağlamlarda anlam kazanır.
 
Üst