Aşırı Ego: Kendiyle Tanışmaya Çıkmış Birinin Hikayesi
Merhaba forumdaşlar! Bugün, aslında hepimizin hayatında bir şekilde karşılaştığı ama tam olarak ne olduğunu bir türlü çözemediğimiz bir konuyu masaya yatırmak istiyorum: Aşırı ego! Yani, biraz daha mizahi bir dilde ifade etmek gerekirse, "Kendini bu kadar sevmek neyin nesi?" diyeceğimiz bir durumdan bahsediyoruz. Hepimiz tanıyoruz, etrafımızda mutlaka bir-iki tane var: Her konuda konuşmaya, her konuda fikrini söylemeye çalışan, bazen de o kadar abartılı bir şekilde özgüvenli ki, kendi yansımasına bakarken bile "Vay be, ne kadar yakışıklı bir insan!" diyebilecek seviyeye gelmiş tipler… İşte bunlar, aşırı ego denilen şeyin en saf halleri!
Hadi gelin, biraz eğlenelim ve bu aşırı egoyu, erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise ilişki odaklı yaklaşımlarıyla mizahi bir şekilde ele alalım. Hep birlikte gülümseyelim, bakalım aramızda kaç kişi "Benim ego da biraz fazla olabilir mi?" diye düşünecek!
Erkekler ve Ego: "Bunu Ben Çözerim!"
Erkeklerin egosu, özellikle çözüm odaklı olduklarında, en yüksek seviyeye ulaşabilir. Her bir erkek, kendisini dünya üzerindeki en büyük problem çözücüsü gibi hissedebilir. Evet, belki de evdeki en basit mesele, örneğin kaybolan çorapların peşinden gitmek, erkekler için "çok ulvi bir görev" haline gelebilir. Fakat, erkeklerin egosunun zirveye çıkması genellikle şu şekilde işler: "Ben bunu çözerim, bunu kimse benden iyi yapamaz!"
İster bilgisayar arızası olsun, ister arabada bir şeyler ters gitmiş olsun, erkeklerin o “kendi kendine yetme” ve “benim çözümüm en iyisi” yaklaşımı, bazen durumun çok daha karmaşık hale gelmesine yol açabiliyor. "Tamam, çözüm bulamadım, ama bir şekilde bu sorunu çözebilirim!" diyerek 40 dakikalık çorap arayışı, sonuçta tüm evin dağılmasına sebep olabilir. Ama ego yıkılmıyor, sorun halledilmeye devam ediyor. Bu noktada ego, erkekleri çözüm odaklı yaparken, bazen saçma bir şekilde gereksiz hale de getirebiliyor.
Bu “aşırı ego” durumu, işte o “bunu ben çözerim” bakış açısıyla ilişkilidir. Ne de olsa, herkesin birer mini-Tarkan olma hayali var, değil mi? “Herkes çalışırken ben sadece düşünürüm, sorunu çözerim ve bir kahve içerim” diyen bir ego! Tabii, bu noktada arka planda olan asıl çözüm, belki de sabırlı bir şekilde başkalarına danışmaktan geçiyordur ama ego, başkalarının fikirlerini duymadan çok uzaklara gidebilir.
Kadınlar ve Ego: "Biraz da Empati"
Kadınların egosu ise genellikle daha "kapsayıcı" ve "ilişki odaklı"dır. Yani, kadınlar egolarını bir başkasıyla ilişki kurarken daha fazla kullanır. "Biraz empati yapalım, bakalım neler oluyor!" diyerek karşılarındaki kişilere yardımcı olma eğilimindedirler. Aşırı ego, kadınlar için genellikle şöyle şekillenir: "Ben olmasam, burası batacak, herkesin duygusal zekâsı bana muhtaç!"
Fakat burada devreye giren bir durum var: Kadınlar, aşırı egolarını başkalarıyla ilişki kurarken çok iyi bir şekilde harmanlayabiliyor. "Herkesin duygusal ihtiyacını karşılayacak kadar güçlü hissediyorum ama yine de biraz daha sabırlı olmam lazım" düşüncesiyle empati yapmaya başlarlar. Bu da onları bir tür "toplumun duygusal süper kahramanları" yapar.
Aşırı ego, bazen en sevdikleri insanlarla daha derin bağlar kurma isteğiyle birleşir. Yani, ego, başka birinin duygusal ihtiyaçlarına dikkat etmek ve onları anlama kapasitesine dönüşür. Bir kadının ego üzerinden bir "duygusal zeka" stratejisi oluşturması, her zaman kucaklayıcı bir etki yaratır. "Hadi, seni anlıyorum, seninle empati kurmak istiyorum" şeklinde ego patlamaları yaşanabilir. Belki de kadınların ego patlamaları, birilerine sarılmak ya da birisinin duygusal yükünü taşımaktan hoşlanmalarına yol açar.
Aşırı Ego ve Gerçek Hayat: Tüyolar ve Uyarılar
Ego, her bireyin içinde vardır. Kimi insanlar onu daha sağlıklı kullanırken, kimileri de tavan yapmış ego ile ortalığı karıştırabilir. Şimdi, bu aşırı egonun hayatımıza nasıl yansıdığını düşünelim. Mesela, bir arkadaş grubunda sürekli olarak "Benim fikirlerim doğru!" diyerek diğerlerinin fikirlerini göz ardı eden biri varsa, işte o zaman aşırı ego devreye girmiş demektir. Aşırı egonun belirtisi olan bu davranış, hem bireysel ilişkileri zedeler hem de toplulukta gerginlik yaratır.
Ancak her şeyin dozajı çok önemli. Biraz ego sağlıklıdır, biraz çözüm odaklı olmak ya da başkalarına empati yapmak da iyidir. Örneğin, eğer herkes sırayla söz alıp ego patlaması yapıyorsa, “Bunu ben çözerim!” diye bahsedip, sonra çözüm yerine sadece kavga çıkartıyorsa, o zaman aşırı egonun “görünmeyen” taraflarını incelemek gerekebilir.
Hadi, şimdi siz forumdaşlarımıza soralım! Aşırı ego size nasıl yansıyor? Kimileri için bir kahramanlık aracı mı yoksa başkalarına bir eziyet mi? Erkeklerin ve kadınların egoları arasındaki farklar sizce nasıl? Yorumlarınızı paylaşın, bakalım kim ne kadar kendini “egoist” hissediyor!
Merhaba forumdaşlar! Bugün, aslında hepimizin hayatında bir şekilde karşılaştığı ama tam olarak ne olduğunu bir türlü çözemediğimiz bir konuyu masaya yatırmak istiyorum: Aşırı ego! Yani, biraz daha mizahi bir dilde ifade etmek gerekirse, "Kendini bu kadar sevmek neyin nesi?" diyeceğimiz bir durumdan bahsediyoruz. Hepimiz tanıyoruz, etrafımızda mutlaka bir-iki tane var: Her konuda konuşmaya, her konuda fikrini söylemeye çalışan, bazen de o kadar abartılı bir şekilde özgüvenli ki, kendi yansımasına bakarken bile "Vay be, ne kadar yakışıklı bir insan!" diyebilecek seviyeye gelmiş tipler… İşte bunlar, aşırı ego denilen şeyin en saf halleri!
Hadi gelin, biraz eğlenelim ve bu aşırı egoyu, erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise ilişki odaklı yaklaşımlarıyla mizahi bir şekilde ele alalım. Hep birlikte gülümseyelim, bakalım aramızda kaç kişi "Benim ego da biraz fazla olabilir mi?" diye düşünecek!
Erkekler ve Ego: "Bunu Ben Çözerim!"
Erkeklerin egosu, özellikle çözüm odaklı olduklarında, en yüksek seviyeye ulaşabilir. Her bir erkek, kendisini dünya üzerindeki en büyük problem çözücüsü gibi hissedebilir. Evet, belki de evdeki en basit mesele, örneğin kaybolan çorapların peşinden gitmek, erkekler için "çok ulvi bir görev" haline gelebilir. Fakat, erkeklerin egosunun zirveye çıkması genellikle şu şekilde işler: "Ben bunu çözerim, bunu kimse benden iyi yapamaz!"
İster bilgisayar arızası olsun, ister arabada bir şeyler ters gitmiş olsun, erkeklerin o “kendi kendine yetme” ve “benim çözümüm en iyisi” yaklaşımı, bazen durumun çok daha karmaşık hale gelmesine yol açabiliyor. "Tamam, çözüm bulamadım, ama bir şekilde bu sorunu çözebilirim!" diyerek 40 dakikalık çorap arayışı, sonuçta tüm evin dağılmasına sebep olabilir. Ama ego yıkılmıyor, sorun halledilmeye devam ediyor. Bu noktada ego, erkekleri çözüm odaklı yaparken, bazen saçma bir şekilde gereksiz hale de getirebiliyor.
Bu “aşırı ego” durumu, işte o “bunu ben çözerim” bakış açısıyla ilişkilidir. Ne de olsa, herkesin birer mini-Tarkan olma hayali var, değil mi? “Herkes çalışırken ben sadece düşünürüm, sorunu çözerim ve bir kahve içerim” diyen bir ego! Tabii, bu noktada arka planda olan asıl çözüm, belki de sabırlı bir şekilde başkalarına danışmaktan geçiyordur ama ego, başkalarının fikirlerini duymadan çok uzaklara gidebilir.
Kadınlar ve Ego: "Biraz da Empati"
Kadınların egosu ise genellikle daha "kapsayıcı" ve "ilişki odaklı"dır. Yani, kadınlar egolarını bir başkasıyla ilişki kurarken daha fazla kullanır. "Biraz empati yapalım, bakalım neler oluyor!" diyerek karşılarındaki kişilere yardımcı olma eğilimindedirler. Aşırı ego, kadınlar için genellikle şöyle şekillenir: "Ben olmasam, burası batacak, herkesin duygusal zekâsı bana muhtaç!"
Fakat burada devreye giren bir durum var: Kadınlar, aşırı egolarını başkalarıyla ilişki kurarken çok iyi bir şekilde harmanlayabiliyor. "Herkesin duygusal ihtiyacını karşılayacak kadar güçlü hissediyorum ama yine de biraz daha sabırlı olmam lazım" düşüncesiyle empati yapmaya başlarlar. Bu da onları bir tür "toplumun duygusal süper kahramanları" yapar.
Aşırı ego, bazen en sevdikleri insanlarla daha derin bağlar kurma isteğiyle birleşir. Yani, ego, başka birinin duygusal ihtiyaçlarına dikkat etmek ve onları anlama kapasitesine dönüşür. Bir kadının ego üzerinden bir "duygusal zeka" stratejisi oluşturması, her zaman kucaklayıcı bir etki yaratır. "Hadi, seni anlıyorum, seninle empati kurmak istiyorum" şeklinde ego patlamaları yaşanabilir. Belki de kadınların ego patlamaları, birilerine sarılmak ya da birisinin duygusal yükünü taşımaktan hoşlanmalarına yol açar.
Aşırı Ego ve Gerçek Hayat: Tüyolar ve Uyarılar
Ego, her bireyin içinde vardır. Kimi insanlar onu daha sağlıklı kullanırken, kimileri de tavan yapmış ego ile ortalığı karıştırabilir. Şimdi, bu aşırı egonun hayatımıza nasıl yansıdığını düşünelim. Mesela, bir arkadaş grubunda sürekli olarak "Benim fikirlerim doğru!" diyerek diğerlerinin fikirlerini göz ardı eden biri varsa, işte o zaman aşırı ego devreye girmiş demektir. Aşırı egonun belirtisi olan bu davranış, hem bireysel ilişkileri zedeler hem de toplulukta gerginlik yaratır.
Ancak her şeyin dozajı çok önemli. Biraz ego sağlıklıdır, biraz çözüm odaklı olmak ya da başkalarına empati yapmak da iyidir. Örneğin, eğer herkes sırayla söz alıp ego patlaması yapıyorsa, “Bunu ben çözerim!” diye bahsedip, sonra çözüm yerine sadece kavga çıkartıyorsa, o zaman aşırı egonun “görünmeyen” taraflarını incelemek gerekebilir.
Hadi, şimdi siz forumdaşlarımıza soralım! Aşırı ego size nasıl yansıyor? Kimileri için bir kahramanlık aracı mı yoksa başkalarına bir eziyet mi? Erkeklerin ve kadınların egoları arasındaki farklar sizce nasıl? Yorumlarınızı paylaşın, bakalım kim ne kadar kendini “egoist” hissediyor!